Yenile Haftalık Yorumlar Yenile

Haftalık Yorum 30 Hazian 2001
Geçen haftaki yorumu bu hafta için aynen yazdım. Geçen hafta tutmayan endeks rakamları bu hafta tutabilir. Aslında temel olarak yönümüz yukarı olacaktır. Yanlız uzunca bir süre daha borsada istediğimiz performansı bulamıyacağız. Kendinizi buna göre ayarlamanız mantıklı olacaktır. Borsa bu ara çırpıntılı olacak. Yüzmek istiyenler böyle durgun bir denizden zevk almıyacaklardır. Küçük yatırımcı ise bu bölgede hiç para kazanamıyacaktır. Şu anda aslında dürüm şudur. Borsa iyi olduğu anlarda gelen küçük yatırımcıyı büyükler yutmuştur. Onlar yok olmuşlardır. Geçtiğimiz 12 ay sırasında da büyükler birbirlerini halletmişlerdir. Artık halledilecek bir durum da kalmadı. Herkes durumu kabullendi. Dalgalanmamamızın sebebi budur. Bir süre böyle durgun seanslar yaşayabiliriz. Hatta seans başına 50 trilyonun altında seanslar olacak. Bu , borsanın dip olduğunun ve YUKARI beklediğimizin daha güvenli delili olacak. Gerisi hikaye. Stokastik mtokastik hikaye. 

Bu arada yukarıda seçilen kelimeler hatırlattı da "BORSA NEYE BENZER" yazı dizisi ile biraz havadan sudan yazayım.
Borsa denize benzer. Deniz adeta okyanustur. Ne zaman hangi davranışı sergileyecek bilemezsin. Bir kere mevsimleri vardır. Hatta bazı mevsimler o kadar soğuktur ki. Yüzmeyi bilsen de yüzemezsin. O günler dip günlerdir. Aslında iyi yüzme bilenler o günlerde yüzmeye bile çalışmazlar kuytu sıcacık bir yerde beklerler. Borsayı bilmeyen bazıları da çok sıcak kanlıdırlar. Yüzecem diye tuttururlar. Ancak denizde donmayan yerde yüzeyim derken  orası da donduğu için malları almış beklemede kalırlar. Mecburen uzun vadeli yatırımcı olurlar. Zaten denizin içinde balık misali olanlar ise donan kısmın altında yüzmeye devam ediyorlardır. Yani onlar uzun vadeli yatırımcılardır. Tabii onların yüzmeye ihtiyaçları yoktur. Zaten sürekli yüzüyorlardır. Ve deniz onları hiç etkilemez. Derken bahar gelir. Deniz çalkantılı bir şekildedir. Yüzme bilenler her durumda iyi oldukları için onlar zaten yüzerler. Bilmeyenler biraz yüzerler bir dalga gelir biraz su yutarlar bu şekilde ne kar ne zarar hem yüzdüklerini sanırlar hem de kar etmeden inat ederler. Yanlız denizin ne yapacağını hiç kimse bilmemektedir. O biliyoruz diyen yorumcular da havaya kuşların uçuşlarına bakıp denizin ne olacağını söylemektedirler. Demektedirler ki martılar alçaktan uçuyorlar. Deniz yarın hafif çırpıntılı olacak. Be kardeşim martılarla denizin dalgalanmasının ne alakası var diye de kimse merak edip sormaz. Telekom yönetimi seçilecek aman seçtiler seçmediler Fazilet kapanırmı kapanmazmı diye bir sürü laf ederler. Aslında borsanın bunlarla bir alakası yoktur. Hani uçan kuşlarla denizin ufacık bir alakası da vardır. Yorumcular bunu keşfetmişlerdir. Denizdeki balıklar denizdeki bir problemden dolayı yüzeye yakın yüzmektedirler. Martılar da o yüzden balık yakalamak için alçaktan uçuyorlardır. Yani deniz dalgalanacaktır. İyi de bundan yüzücülere ne faydası vardır ki. Yine çırpıntılı olan deniz bir anda büyük dalga yapabilir. Ve yüzenleri yutabilir. Nitekim her zaman öyle olmaktadır. Yüzmeyi çok iyi bilenler bile bu deniz karşısında bir gün buğulmaktadırlar. Bu tip yüzenler orta vadeli yatırımcılardır. Ne zaman yüzeceklerini ne zaman da yüzmeyeceklerini bilmeye çalışırlar. Zamanlama uygunsa yüzerler. Sonra da hemen kıyıya çıkıp havluya sarılır mis gibi güneşlenmeye devam ederler. Bi tip yatırımcı da küçük yatırımcıdır. Hem yüzme bilmezler hem de yüzmeye kalkarlar. Tabii ki gelen ilk dalgada boğulur giderler. Yüzme bilmedikleri halde yine de can simidi kullanmazlar. Gerçi yüzme bilmiyorsan can simidi bile işe yaramaz denizde. Aslında iş şöyle başlar. Girer sığ yerde biraz yüzerler hoşlarına da gider. Şanslıdırlar ki dalga uygun gelmiştir. Çok zevklenirler. İşte o zaman boğulurlar. Bir de korkan küçük yatırımcı tipi vardır. En iyi istifade şekli iskeleye çıkıp dalga gelirken elini aşağıya doğru uzatıp suya deyerek serinlemektir derler. Gerçekten dalga gelir. Adam elini aşağıya uzatır  şıpışıp . Oh be ne güzeldir serinlemiştir.  Hatta yorumcuları da takip eder. Yorumcular arasında iyi yorumcular da vardır. Yorumcu dalga geleceğini önceden söyler o da hazırlanırşıpışıp oh be ne güzel olmuştur. Tamam o yorumcu çok iyidir biliyordur. Artık onu takip edecektir. Yanlız geçen sefer elini az ıslatmıştır. Hani şöyle kolunu sokabilse ne iyi olacaktır. Onun için dalganın geleceğini yorumcudan öğrenir. İskelede hazırlanır iyice başüstü aşağıya sarkar. Kolunu da aşağıya doğru uzatır. Tam şıpışıp ken cuup. Kendini denizin içinde bulur. Tabii ki iskelede olduğu için can simidi de yoktur üzerinde yine boğulur. Burda suçu yorumcuya atar. O bu dalgayı bilememiştir. Yorumcu ne yapsın ki. Adam hem orta vadeciye hem de kısa vadeciye uygun yorumlamaya çalışmaktadır. Tabiidir ki her tip yatırımcıya aynı anda hitap edeyim derken  borsayı bildiği halde yanılma payı artmaktadır.   Aslında bilmiştir yine de. Ancak yüzenler yüzememiştir. Bir de denize kayıkla açılıp hem arada yüzen hem de arada çapari balık yakalayan tipler vardır ki onlar da ufak dalgada rahat ve başarılı oldukları halde gelen ilk büyük dalgada denizin dibini boylarlar. Gerçi yeterli nefesleri varsa balıklarla dipte bir süre bakışabilirler. Ancak hiç nefesleri yoksa onu bile yapamazlar. Yani bütün parasını borsaya koymuş ve   elinde bir miktar daha ilave parası olmayan borsacının  hali budur. Bir de manipilatörler vardır ki bunlar da denizdeki dalgayı kendileri yaratırlar. Dibe dalga makinasını yerleştirirler. Uygun şekilde şalteri çalıştırır ve istedikleri dalgayı yaratıp istedikleri neticeyi alırlar. Bunların dalgasında yüzmek hiç mümkün değildir. Ayı tuzağı gibi terimler de bunları tarif eder. Son olarak tek senedi alıp oynatanlar yok değildir. Bunlar da kendi havuzlarını yaparlar.  Denizde yüzmek yerine kendi havuzlarını kullanırlar. Hatta o havuzda başkalarının yüzmesi karşılığı onlardan para alırlar. Yüzenler hem para verir hem de havuzda boğulurlar. TÜYO cular da en iyi havuz hangi adamın havuzu diye birbirlerine bilgi vermek suretiyle birbirlerine yardım ettiklerini sanırlar. Aslında adama yardım ettiklerinin farkında bile değillerdir.
Sonuç olarak şuna bağlayayım. Eğer yüzme bilmiyen KÜÇÜK YATIRIMCI ysanız yine de en iyi şekil iskelede çok riske girmeden serinlemek ve elini şıpışıp yapmaktır. Tabii cuup yapmadan. Yorumcuları da dinlemenin zararı yoktur. Tabii kendi güvenliğinizi kendiniz düşüneceksiniz. Biz yorumcular bunu sağlıyamayız.    

Haftalık Yorum 23 Hazian 2001
Endeksi taban oluşumu için uygun işlem hacminin oluştuğunu görüyorum. Bu da endeksin bir şekilde bu seviyelerinden yukarıya hamle olasılığını güçlendiriyor. Bu ay sonuna kadar faizlerde çiddi düşüşler beklememek gerekiyor. O halde endeksin de çok agfresif yukarı yapmasını beklememek gerekir. O zaman endeks ne olacak tabii yukarıya çok sıkışık bir şekilde gidecek belki hafta sonunu 12000 ile karşılayabiliriz. Faziletin kapanması artık borsa için faktör olmaktan çıktı. Kendimizi yeni siyasi ataklar için hazırlamalıyız. Bir miktar nakit ve bir miktar borsa yatırımı ile her iki yönde de kendimizi hazır görebiliriz. Orta vadeciler için herhangi bir tehlike görünmüyor. Kısa vadeciler için de şöyle söylenebilir. Pazartesiden itibaren  önce az yukarı mesela 11500 sonra bir daha aşağı tekrar tabanların test edilmesi daha sonra yeniden yönün yukarı çevrilmesi ve 11500 tepesinin aşılması Haydi hayırlısı kendimi seanslar için hazır hissediyorum. Pazartesi elimde yapacağım işlerin listesi ekran başındayım. Herkese bol kazançlar.

Haftalık Yorum 15 Hazian 2001
Bu hafta da biraz uzunca vade görüşümüzü biraz teknik laflar ederek belirtelim. Ekim ayları sırasında hatırlıyacaksınız eski yorumlara da bakabilirsiniz. Ölüm kuyusu formasyonu diye bir kavram ile yorumlarda bulunmuştuk ve endeks için 42000 lerin görülebileceği hakkında yazmıştık. O günlerde herhangi bir kriz öngörümüz yok idi dolan kurlarının sabit tutulabileceği düşüncemizi herkes gibi koruyorduk. Aradan geçen sürede 2 kriz yaşayıp bu günlere geldik. Şu anda grafiklere geriye doğru baktığımızda gördüğümüz şu. Gerçekten ölüm kuyusu formasyonu işlemişti. Bu gün 2 kriz yaşamasaydık belki endeksimiz bugünkünden daha yukarılarda olacaktı. Şirketler bu krizlerde darbe yemiştir. O yüzden biraz aşağıda olmamız normaldir. Şimdi grafiklerde şöyle bir değişiklik yapalım. Ölüm kuyusunda dip 10000 lerde idi. 10000 lerden yatay bir çizgi çekip sıkıştırılmış grafiğe baktığımızda endeksin aşağıya sarkmalarının olduğu ancak genelde 10000 lerin üzerine atmakta gecikmediğimiz anlaşılyor. Şu anda desteğimiz 10639 dur. Ölüm kuyusu formasyonu sırasında yatırımcılar portföyleri mal ile doluydu. Kriz yaşadığımızda mal ile yakalandı herkes. Buna ben de kısmen dahilim. Arada yaptığımız bazı işlerle azbuçuk korunduk. Yabancılar da trade yaparak durumlarını düzeltmeye çalıştıklarını sanıyorum. Portföyler endeks ile uyumlu görünüyor. Geçen ay biraz azalma olmuş ancak önemli bir durum yok. Son 16 gündür piyasada para çıkışı var. Bu günlerde para çıkışı azalmaya başladı. Yukarı dönmemizin işareti olabilir. Belki önümüzdeki günlerde bir miktar daha üzülsek te bunların son hamleler olacağını düşünüyorum. İşlem hacimlerinin günlük 200 trilyonlara indiğini görebiliriz. Görmüyorsak şuandaki hacim bizim için yeterli hacimdir. Hacim endeksi 12400 leri gösteriyor. Yani  işlem hacmi endeksi yukarı çekebilir. Maksimum işlem hacmi şu an günlük 850 trilyon görülüyor. Endeks için piyasanın çalışabileceği maksimum iş miktarı oluyor. Eğer 10000 altındaki dalgalanmayı silersek endeksin çok uzun süre yatay dalgalandığını ve hazine takası bankalar düzenlemesi gibi düzenlemelerin piyasalar tarafından satın alınmadığı şirketlerin kötü durumlarının satıldığı düşünülebilir. Faizle düşmeye devam edecektir. Bu gün için hazine bonosu 2.el piyasa bileşik faizleri 78 lerde olduğuna göre 21000 / (1+78/100 ) = 11797 lerde olmalıyız. Cuma endeks kapanışı 11839 olmuştur.   Dolar değişmiyecektir. Şirketler faiz gelirlerinden mahrum olacaklar bu durumda kendi işlerini geliştirmek zorunda kalacaklardır. Yani önümüzde yükseliş dönemi var. Bunun da maksimum 30000 lere kadar  olabileceği maksimum endekste de günlük 1600 trilyon işlem hacmi olacağı öngörülüyor. Eğer 3 gün üstüste 1600 trilyon hacim olmuş ise o an malları satıp bir daha borsayla ilgilenmemek lazım.  İlerde oluşan şartlara göre bu rakamları değiştirebiliriz. Endeksin önümüzdeki dirençleri 12410-12435    14150   15138 dir. Bu bölge içinde onların dışında direnç tanımıyorum. Öyle dirençler hergün değişmez. Her gün değişen dirençler günlük trade edenlerin dikkat ettikleri noktalardır. Eklediğim grafiğe bakarsanız iri noktalı cizgiler yukarı doğru gitmektedir. Bu 2 yıl böyle gidebilir. Sonuç olarak orta vade yatırımcıların beklemesi mantıklı olacaktır. Kısa vadecilerin de 12400 ve 14000 lerde posizyon azaltmaları yerinde bir karar olabilir.    

Haftalık Yorum 8 Hazian 2001
Biraz geriye gidelim. Ülke ekonomisine göz atacağız. Ülkede devlete verilen borç ile pasta büyümez. Geçen sene bankalar kendi kaynaklarını devlete borç vererek pastadan belli bir pay alıyorlardı. Aslında kaynaklarını reel sektöre kullandırarak pastayı reel sektördekilerin büyütmesini sağlamaları gerekirdi. Dolayısıyla kendilerinin de toplamda büyüdükleri görülebilirdi. Ancak ortadaki pastadan daha büyük pay almak için yurt dışından aldıkları sendikasyon paraları devlete borç verdiler. Bir süre bu böyle devam edebildi. Bu arada reel sektörün pastadaki payı pasta sabit büyüklükte kaldığı için küçüldü. Reel sektör kendini ayakta tutacak kadar bile ekmek bukamadı. Bu da bankaların sendikasyonlarla elde ettikleri pastanın sendikasyon giderlerini bile karşılayamıyacağı noktasına getirdi. Amanin dediler şu dolarları alıp geriye dönelim. Bu da krizi getirdi. Son zamanlardaki durum ise şu. Bir bakan bir laf ediyor haydiiiii piyasa yüzde 15 dalgalanıyor. Normal şartlar altında bu kadar büyük dalgalanma olamaz. Adamın kolu yaralanmış iyileşmemiş  yarayı az ellediğinde adam havalara zıplıyor. Demekki ekonomik olarak hala yaralı ve hasta durumdayız. İleride iyileşeceğini umut ediyoruz. Ya iyileşmezse. Aslında hiç yaralanmamış olsaydık ta bu günki gibi bir dengede olsaydık. O zaman derdik ki ileride daha iyi olacağız. Şimdi bazen endişeli olmak gerekiyor. Şu takas işi halledilse bile görüntü bir evvelki durumdan farklı değil ki. Bankalar elinde kaynak kalmadığı için iyice küçülen pastadan aldıkları payla maaşlarını bile veremiyecek noktaya geliyor olabilirler. Çünkü artık son 3 aylık bilançolarda da gördünüz. Borsa şirketlerinin Özsermaye toplamı 14 katrilyon sermayelerin toplamı 7 katrilyon net karların toplamı -0,5 katrilyon  Sermayeleri 300 tirlyon arttırıldığı halde özsermayeleri 350 trilyon geriye gitmiş. Bu gidiş tersine çevrilemezse durumumuz çok hasta demektir. Şrtlar bu olunca endeks yorumlarımızda daha dikkatli olmalıyız. Şimdilik uzun vade için umutlu olmamak gerekir. Bu durumda yabancıların borsaya girişleri gecikebilir. Borsa 1,5 yıl kendine gelemeyebilir. Peki neyapacağız. Biz bu ülkede yaşadığımıza göre yatırımı bu ülkede yapıyoruz. Yani yine en sağlam yatırım aracı borsa olacaktır. Ancak kar ettiğini bildiğimiz ve kar edeceğine inandığımız şirket hisselerini alıp belki 2 yıl belki de daha uzun süre taşımamız gerek. Ben günlük yorumların bu ortamda pek başarılı olmayacağı fikrindeyim. O yüzden günlük yorum vermiyorum. Bu hafta borsanın yukarı yapacağını düşünüyorum. İki olasılık var birincisi 12700 leri geçeriz ve daha yukarılarda mesela 14000 lerde at oynatmaya başlarız. İkincisi 12700 geçilmez ve 8000 leri görürüz. Ben birinci olasılığın daha yüksek olduğunu söylüyorum. Bu iş için de 4 seans üstüste 12700 üzerinde kapanmamız gerek. Günlük 800 trilyondan fazla işlem borsa için iyi olmaz. 3 gün üstüste 800 trilyondan fazla işlem olursa  borsada düşüş beklemenize sebep olmalıdır.

Haftalık Yorumlar
Mayıs Yorumları
Nisan Yorumları
Mart Yorumları
Şubat Yorumları
Kasım Yorumları
Ekim Yorumları
Eylül Yorumları